18 Nisan 2024 Perşembe

Devrimci Yön

Suriye’deki son savaş: Önce IŞİD bitecek sonraki hedef İdlib

Suriye’deki son savaş: Önce IŞİD bitecek sonraki hedef İdlib
13 Ağustos
13:10 2018

Güney Suriye, ordu güçlerine teslim oluyor: Suriye hükümeti ile militanlar arasında anlaşmalar yapıldı. Bu militanlar arasında Nusra Cephesi'ne (diğer adıyla Heyet Tahrir eş-Şam) bağlı olanlar da var. Rusların gözetiminde gerçekleşen ana anlaşma, dileyenin yanlarına hafif silahlarını alarak yeşil otobüslere binip en büyük cihadist toplanma merkezi haline gelen kuzeydeki İdlib şehrine gitmesine izin veriyor.
 
Suriye ordusu gerçek bir lojistik problemle yüz yüze, ordu kuvvetleri güney cephesinin bu kadar kolay düşeceğini beklemiyordu. Bu nedenle askeri komuta militan ve cihadistlerden tahliye vakitleri ya da otoritelerle uzlaşma sıraları gelinceye kadar kendi köylerinde kalmalarını istiyor.
 
Hedeflerden biri de Yermük bölgesini işgal eden IŞİD'in, kontrolünü, yakın bir zamana dek içinde (bugün savaşmak istemeyen) cihadistlerin üslendiği terkedilmiş köylere kadar genişletmesini engellemek.
 
Geriye kalan tek bölge IŞİD (Ceyşu Halid b. Velid) hâkimiyetindeki Huran mıntıkası. Suriye ordusu ve müttefikleri burada, bölgeyi batıdaki İsrail sınırındaki 1974 hattı hariç tüm yönlerden kuşattıktan sonra bir saldırı başlatmışlardı.
 
Bu bölgedeki IŞİD hâkimiyetini bitirmek için zaman ayrılmamasına rağmen ordu komutanları, IŞİD kontrolünü tamamen sonlandırmanın iki aydan daha az vakit alacağına inanıyorlar. Bu durum ayrıca Suriye'deki son ve en büyük çatışma olması beklenen ve hazırlıklarının sürdüğü -Eylül ayından sonra kuzey Suriye'de gerçekleşecek- savaşla da yakından bağlantılı.
 
Rusya da Lazkiye kırsalında Nusra Cephesinin kontrolündeki Cisr el-Şuğr'daki ve Lazkiye'yi çevreleyen yüksek bölgelerdeki kendi rolüne hazırlanıyor. Rusya'nın bölgeyi özgürleştirmeye kararlı oluşunun bir nedeni de, Himeymim'deki ana askeri üssü ve havaalanı -ve ayrıca da Moskova ile koordinasyon merkezi- olan noktaya buralardan sıklıkla silahlı dron saldırıları düzenlenmesi.
 
Öte yandan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İdlip'teki çatışmasızlık bölgesine saldırılması durumunda Astana anlaşmasının tehlikeye gireceği uyarısında bulundu. Türkiye, Rusya ve İran, İdlib kırsalındaki bu çatışmasızlık bölgesinde cihadistlerin karadan yapacakları saldırıları engellemek amacıyla 12 gözlem noktası tesis etti.
 
Bununla birlikte Suriye Cumhurbaşkanına yakın kaynaklar “Beşar Esad, Türkiye ya da ABD ile yapılacak ve bu iki ülkenin Suriye'de bölge işgaline izin verecek hiçbir anlaşmaya, bu anlaşma Rusya tarafından imzalanmış olsa bile, uymayacağını” söylüyorlar.
 
Esad ve müttefikleri -İran ve Hizbullah- Suriye'nin çoğu kurtarıldığı için İdlib şehrini de özgürleştirebileceklerine inanıyorlar. Bu nedenle Esad işgal edilmiş kuzeyin kurtarılmasında ısrar ediyor ve müttefiklerinden, gelecek operasyon aşaması için daha fazla kuvvet göndermeye hazır olmalarını istedi.
 
Sahadaki kaynaklar “Hizbullah'ın kuzey Suriye'de üslenmiş el-Kaide'nin, diğer yabancı savaşçıların ve cihadistlerin temizlenmesi için kalabalık kuvvetlerle çatışmalarda yer alacağını” söylüyorlar.
 
Rusya ve Şam, İdlib'i terk ederek Suriye ordusu kontrolü altındaki güvenli bölgelere gitmek isteyen siviller için emniyetli koridorlar açmada ya da tüm Suriye'deki on binlerce militan örneğinde görüldüğü gibi dileyenlerin Şam hükümetiyle barışmalarının sağlanmasında anlaştılar. İdlib şehrinin ve kırsal bölge ahalisinin nüfusunun iç mülteciler dahil yaklaşık 2 milyon (savaştan önce bu sayı 1.5 milyon idi) olduğu tahmin ediliyor.
 
Rusya, Suriye ordusunun İdlib'i kurtararak hala cihadistlerin kontrolü altındaki doğu Halep'i ve kırsal bölgesini koruduğunu görmekten yana endişeli değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan İdlib'in kurtuluşu başladığında büyük öfke gösterebilir. Bununla birlikte Suriye savaşı evrim geçirmeyi sürdürdüğünden tüm vekil güçler de destekleyicileri için yük halini almış durumda.
 
Türkiye, Kürtlerin mini devletlerini elde etmelerine engel olmak için Kürt bölgesini kontrol etmekten mutlu olacaktır. Bu savaşın en büyük kaybedenleri olan Kürtler, Suriye'nin parçalanmasını örtük bir şekilde kabul ettiklerinden ve ABD'nin onları kuzey doğu Suriye'de bir siper olarak kullanmalarına izin verdiklerinden aynı anda hem Erdoğan hem de Esad'ın düşmanlığını kazandılar.
 
Amerikan kuvvetleri el-Haseke'yi ve Deyr-ez Zor'un bir bölümünü işgalleri altında tutuyor. Buralarda askeri üsler ve havaalanları kurdular ve bölgedeki kaynakların bildirdiğine göre de İsrail'e Suriye ve Irak'a (Haşdi Şabi güçlerine) saldırması için Amerikan askeri tesislerini kullanma izni verdiler.
 
İdlib çatışması Suriye'deki son önemli savaş olduğundan bir kır gezisi olmayacak. El Kaide, diğer cihadistler ve on binlerce yabancı savaşçının teslim olmaları beklenmiyor. Rusya, bunları Türkiye bitirmez ise el-Kaide'yi kendisi yok etmeye ahdetmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın el-Kaide'ye savaş açması çok beklenmiyor. Bununla birlikte Suriye'deki savaşı bitirmenin tam zamanı ve Türkiye bu cihadistleri daha fazla kanadı altında tutmak istemiyor.
 
Bu, yılın son savaşı olacak. Suriye ordusu Amerikan işgal güçlerine doğrudan saldırmayacak, fakat bu güçler geri çekilmezler ise yerel direnişi destekleyecek. İdlib savaşı bittiğinde ise Suriye “tüm savaşların anası ve babasını”, yani uzlaşma ve yeniden inşa sürecini başlatacak. Dünya, Suriye rejimini değiştirmeyi başaramadı ve ABD'nin Yeni Ortadoğu planı son buldu. Her hangi bir işgalci gücün Levant bölgesinde kalmasının artık anlamı yok. Suriyelilerin yaralarını sarıp her şeye yeniden başlamalarının zamanı geldi.
 
İran yanlısı Medya Şafak'ta yer alan bu çeviri/yorumun tümkünü okumak için...

SOLİTİRAZ.COM



Facebook'ta Sol İtiraz