27 Aralık 2024 Cuma

Devrimci Yön

Balkanlar'ı unutmayalım: Kaynayan kazan!...

Balkanlar'ı unutmayalım: Kaynayan kazan!...
20 Ocak
00:00 2018

Balkanlar adeta iğneli fıçı. Etnik ve din savaşlarından yorgun. Küresel emperyalizm, bölgeye çöreklenmek için yerel ittifaklar peşinde. Yugoslavya’nın dağılması ile Balkanlar’daki tüm dengeler sarsıldı. Bu süreçte ortaya çıkan istikrarsızlık uluslararası barış açısından tehlikeli boyutlara ulaştı. Küresel mali kriz sadece ekonomik değil, siyasi istikrarı da tehdit ediyor. İstatistiklere göre, Batı Balkanlar’daki en kötü sonuçlar, Bosna Hersek, Karadağ ve Makedonya’da mevcut. İşsizlik had safhada. Göç vermeyen Balkan ülkesi yok gibi. Ekonomik yetersizlik nedeniyle Balkanlar her türlü manipülasyona açık. Küresel emperyalizm Balkan ülkelerini emrindeki lejyoner birlikleri gibi kullanmak istiyor. Rusya’nın stratejik bir rakip olarak tekrar ortaya çıkması, sadece Balkanlarda değil, Afrika ile Ortadoğu’da istikrarsızlık ve terörizm güvenlik ortamını yeniden şekillendiriyor.

NATO’nun genişleme stratejisi gerilimi artırdığı gibi, Balkan ülkelerini kamplaştırıyor. Balkanlarda yaşanan ABD ile Rusya arasındaki güç mücadelesine Avrupa Birliği müdahil olsa da kendi iç sorunlarından dolayı sonuç almaktan uzak. Türkiye için coğrafi, siyasi ve ekonomik açıdan olduğu kadar, tarihi, kültürel ve insani bağlar bakımından da öncelik taşıyan Balkanlar, Türkiye’nin Avrupa kıtasına uzantısı. Bölge ülkesi sıfatıyla Türkiye’nin Balkan politikasında; bölge ülkeleri arasında “ortak çıkar alanları” yaratılarak mevcut işbirliğinin hızlandırılması ve kapsamlı bir bölgesel entegrasyon sağlanması hedefleniyor. Türkiye ve Balkan ülkeleri halkları arasında tarihsel ve güçlü bağlar mevcut. Balkan ülkelerinde azınlık, soydaş ve akraba topluluklar, diğer yandan Türkiye’de Balkan kökenli vatandaşlar yaşamakta. Bu nedenle, Balkanlar’da ortaya çıkan bunalımlar Türkiye’yi yakından etkileyebiliyor. Balkanlar’da barış ve istikrarın korunması Türkiye için bu açıdan da hayati öneme sahip.(1)

Kendini bir bölgesel lider olarak algılayan Sırbistan dışındaki bölge ülkelerinde 2,1 milyon civarında Sırp yaşıyor. Balkan ülkelerinde yaşayan Sırpların nüfus sayımında kimliklerini serbestçe ifade etmeleri konusunda cesaretlendirilmesi için, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç 8 Şubat 2011de bölgedeki Sırp temsilcilerinin tamamını Belgradda toplamıştı. 21 Ocak 2011de ise, Sırbistan hükümeti tarafından yurtdışında yaşayan Sırplara ilişkin kabul edilen bir dokümanda, Karadağ ve Hırvatistan’daki Sırpların kurucu millet statüsünde olması gerektiği görüşüne yer verilmişti. Hırvatistan’da sürekli ikamet eden Sırpların toplam nüfusa oranı yüzde 2,5 ile yüzde 3,5 aralığında değişiyor. Eski Yugoslavya coğrafyasında ilk büyük toplu göç Hırvatistan’da yaşanmıştı. Belgrad’dan talimat alan Hırvatistan’ın Krayina bölgesindeki Sırplar, 1991’in ortalarında Krayina Sırp Cumhuriyetini ilan etmişti. Bu durum, yaklaşık 500 bin Hırvat ve diğer Sırp olmayanların yerinden edilmesine yol açmıştı. Belgradın destekleriyle Krayinalı Sırplar, Fırtına harekâtının düzenlendiği 4-26 Ağustos 1995 tarihine kadar, Hırvat yönetimine karşı başarılı bir şekilde ayak diretebildi. Fırtına harekâtı sonucunda 2.500 Sırp öldürüldü, yaklaşık 200 bini ise Hırvatistan topraklarından kovuldu.(2)

Karadağ’da ise 2012 tahminlerine göre toplam nüfusu 657 bin 394 olan ülkenin; yüzde 43’ünü Karadağlılar, yüzde 32’sini Sırplar oluşturuyor. Makedonya’da yaşayan Sırpların nüfusu; resmi kayıtlara göre 35.939 olup, Makedonya toplam nüfusunun yaklaşık %2’si. Sırplar genel olarak Üsküp ve Kumanova gibi şehirlerde yoğun yaşıyor. 1991’de Sırplar da, Arnavutlar gibi “kurucu millet” olarak tanınma taleplerinde bulunmuş, bu amaçla çeşitli gösteriler düzenlemişler ve hatta bazı Sırp grupların özerk Sırp yönetimi kurmak istemişlerdi. Halen Makedonya Parlamentosu’nda 2 Sırp milletvekili var. Makedonya Cumhuriyetinde % 2’sini Sırplar.

Kosova Cumhuriyeti’nde nüfusun yaklaşık %92’si Arnavut, %4’ü Sırp 2011 yılına ait Alman İstatistik Yıllığı’ndaki bilgilere göre 2010 yılı itibarıyla Almanya’da yaklaşık 20 bin Sırp vatandaşı yaşıyordu. Bosna’daki savaşın ardından ilk kez 2013 yılında yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre, ülkede 3 milyon 531 bin 159 kişi yaşıyor. Bosna Hersek’te, 1991 yılından sonra ilk kez 1-15 Ekim 2013’te arasında yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre; Bosna Hersek’in yüzde 50,11’ini Boşnaklar, 30,78’ini Sırplar, 15,43’ünü Hırvatlar kalanını diğer etnik gruplar oluşturuyor. Kosova’da 1.8 milyon insan yaşıyor. Bu nüfusun %96’sı Müslüman, %2.2’si Katolik ve %1.5s’i Ortodoks. Toplam nüfusun %93’ü Arnavut, (kuzeydeki Sırplar dâhil olmadan) %1.5’i Sırp, %1.6’sı Boşnak ve %1.1’i Türk.

Balkan toplumlarında rekabet Arnavutlar ile Sırplar arasında netleşti. ABD’nin Balkan politikasını etkileyen Avrupa’daki çıkarları, askeri güç ve işbirliğiyle yakından ilgili olduğu gibi istikrarlı ve güvenli bir Avrupa’nın oluşması olmazsa olmazlardan. Amerika geçmişte ve şimdi soğuk savaş döneminde bireysel özgürlükleri kısıtlanan Balkan ülkelerine iki şey vaat etti; demokrasi ve tüketim. İşte bu amaçla bireysel özgürlüklerin Orta ve Doğu Avrupa’da gelişmesine destek verilmesi projeleri desteklendi, kesenin ağzı açıldı. Soros Vakfı ve diğer kuruluşlar bu tür faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerini fonladılar. Bu projelerin desteklenme gerekçesi ABD ulusal güvenlik konseptiyle ilişkilendirildi. Çok ilginçtir, ‘demokratik yönetim ve pazar ekonomilerinin yaygınlaştırılmasıyla ABD emperyalizminin müttefiklerine ve ulusal çıkarlarına yönelik tehditlerin çevrelenmesi ve caydırılması düşünülmüştü.

Washington’un Orta Avrupa ve Balkanlar stratejisi, küresel ve bölgesel çıkarlarını riske atmamayı önceler. Ancak ABDli stratejilerin göz ardı etmedikleri de facto durum; Kosova’nın yanı sıra, Makedonya’da, Yunanistan’da ve doğal olarak Arnavutluk’ta bulunan Arnavut nüfusun olaylara müdahil olmasıyla krizin bütün bölgeyi ve dolayısıyla Avrupa’yı istikrarsızlaştırması olasılığıdır. Ayrıca bölgedeki etnik Arnavutların dışında, Sırplar da hesaba katılmalıdır çünkü Sırplar Ortodoks-Slav bağlantıları nedeniyle Rusya’yı arkalayarak olası Balkan krizine küresel içerik kazandırabilir.(3) Kosova’daki Sırp azınlığın en ünlü siyasilerinden biri olan Oliver Ivanovic geçtiğimiz salı günü (16.01.2018) vuruldu. Ivanovic’in etnik açıdan bölünmüş Mitrovica kentinde, yanından geçen bir araçtan saldırıya uğradı.

İvanovic, AB ile NATO’yla yürütülen müzakerelerde önemli bir rol oynamıştı. Ivanovic AB, NATO ve BM temsilcileri için Kosova’daki önemli bir irtibat adresiydi. Gözlemciler şimdi Kosovalılar ile Sırplar arasındaki gerginliklerin artmasından endişeli. liberal çizgideki Hırvatça yayımlanan Jutarnji list gazetesine göre; “Bu cinayet şoke edici ve uluslararası toplumun, bundan siyasi çıkar sağlamak isteyenlerle etkin biçimde mücadele etmemesi, Kosova ve çevresi için olağanüstü ağır sonuçlar doğurabilir.”(4)

Ivanovic cinayeti tüm bölgenin istikrarsızlaşmasına yol açabilir. 64 yaşındaki Sırp siyasetçi Kosova’daki “Özgürlük, Demokrasi ve Adalet” Halk İnisiyatifi Genel Başkanı Oliver İvanovic, Kosova’daki savaşta Sırp paramiliter grupların komutanlığını da yapmıştı. İvanovic, savaşta Arnavut sivillere yönelik işlenen suçlar nedeniyle 2016 yılında 9 yıl hapse mahkûm edilmişti. Yüksek Mahkeme, 2017 yılında bu kararı bozmuş ve İvanovic’in yeniden yargılanmasına hükmetmişti. İvanovic, tutuksuz yargılanıyordu.(5) Saldırının ardından Kosova ve Sırbistan tarafından kınama mesajları geldi. Priştina hükümeti, olayın Kosova topraklarında düzen sağlanması yönündeki tüm çabalara tehdit teşkil ettiğini açıkladı. Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic de Belgrad ve Priştina arasında Avrupa Birliği arabuluculuğunda başlayan normalleşme sürecinin sonlanabileceği uyarısı yaptı. Sırbistan Başkanı Aleksandar Vuçiç, Sırp halkıyla konuşmak için yakında Kosova’ya geleceğini bildirdi.(6) Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Kosovalı Sırp siyasetçi Oliver İvanovic’in öldürülmesini “bir terör eylemi ve tüm Sırplara karşı girişilen bir saldırı” diye niteledi. Vucic ayrıca, suikastla ilgili soruşturmaya Sırbistan’ın da dahil olmak istediğini söyledi.(7)

Kosova’nın kuzeyinde yaklaşık 40-50 bin Sırp yaşıyor. Kosova’da ılımlı bir Sırp politikacı olarak tanınan Oliver Ivanoviç’ın öldürüldüğü 85 bin nüfuslu Mitroviça’da, çoğunluğu 72 binle Arnavutlar oluşturuyor. Kentte yaşayan Sırpların sayısı ise 13 bin olarak tahmin ediliyor. Kosova’nın Sırbistan’dan 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana Arnavutların çoğunlukta olduğu ülkede Sırplar ülkeye entegrasyonu reddediyor. Sırbistan ve Kosova arasındaki ilişki de gergin. 2013 yılında her iki taraf AB’nin arabuluculuğunda ilişkilerin iyileştirilmesi için diyalog sürecine başlamıştı.(8) Kosova Polisi, Oliver İvanoviç’in öldürülmesiyle ilgili bilgi veren kişiyi 10 bin Avro ile ödüllendireceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, ülkenin kuzeyinde “Özgürlük, Demokrasi, Adalet” STK Başkanı Oliver Ivanoviç’in öldürülmesini şiddetle kınadı.(9)

Oliver Ivanovic 1 Nisan 1953’te Sırbistan Özerk Kosova-Metohija bölgesinde Decani yakınlarındaki Rznic köyünde Karadağ kökenli bir ailede doğdu. Babası tarih, annesi Sırp dili ve edebiyatı profesörü. Zagreb’de Askeri Akademide okudu. Zagreb’de karate eğitimine başladı ve karate eğitmeni oldu. Görme bozukluğundan dolayı askeri okulu bıraktı. Kosova’ya geri döndü ve eğitimini Mitroviça, Priştine Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesinde tamamladı. Daha sonra Prishtina Ekonomi Fakültesine kabul edildi. Kosova karate yarışmasında şampiyonluğu bulunan Oliver Ivanovic,; İngilizce, Arnavutça ve İtalyanca biliyor. Evli ve üç oğlu olan Oliver Ivanovic, öldürüldüğü Kosovska Mitrovica’da yaşıyordu.

Ivanovic cinayetini gerçekleştiren Suikastçı, Zastava 70A marka tabancaya susturucu takarak, yaygın olarak uzun dokuz olarak bilinen mermiyle altı atış gerçekleştiriyor. Sırbistan’da Zastava fabrikası tarafından üretilen bu silah, M70A olarak adlandırılmış. Toplam namlu uzunluğu 7.75. Tabanca M70A’nın tasarımı, Sovyet tabanca TT, yani M57 modelinin tasarımına benzer. Tabanca güvenli bir kilitleme ve tetikleme sistemi olan yarı otomatik bir silahtır. Bu, idare edilmesi ve bakımı kolay, ideal bir savunma silahıdır. Tabancanın metal parçaları, yüksek kaliteli alaşımlı çelikten imal edilmiştir.(10) Bu silahın markası, modeli imalat edildiği ülke Sırbistan. Suikastçının kullandığı Zastava 70A modelinin yeni versiyonları mevcut. Oliver Ivanovic suikastında tercih edilmesi, Sırp istihbaratının mesajı gibi algılanabilir. Bana kalırsa bu suikast Arnavutları ve Sırpları karşı karşıya getirmek isteyen ABD gizli servislerinin operasyonu olabilir.

KAFKASSAM'DAKİ YAZININ TAMAMINI VE DİPNOTLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...I 

SOLİTİRAZ.COM

Facebook'ta Sol İtiraz