26 Aralık 2024 Perşembe

Devrimci Yön

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’ın “İstanbul Arapça konuşmaya başladı” uyarısı ne anlama geliyor?

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’ın “İstanbul Arapça konuşmaya başladı” uyarısı ne anlama geliyor?
20 Şubat
00:00 2019

Soçi zirvesi akşamı Türk gazetecilerle sohbet eden Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, mülteciler konusunda en büyük yükü Türkiye'nin taşıdığını söyledikten sonra baklayı ağzından çıkarır ve der ki, “3-4 ay evvel İstanbul'a gittim, uzun zamandır ziyaret etmemiştim. 

Gözüme bir şey çarptı. İstanbul Arapça konuşmaya başlamış. Onun gibi İstanbul'da da herkes Arapça konuşuyor. 

Kendi gözümle gördüm, hiçbir zaman böyle bir şey yoktu. Mesela Miami Amerika, ama İngilizce konuşan yok…” 

Sular seller gibi Türkçe konuşan, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov söylüyor bunu. 

Hem de ABD Başkanı Donald Trump'ın, Dışişleri Bakanlığı müsteşarlarından David Satterfield’i, Türkiye Büyükelçisi olarak aday gösterdiğini açıklamasından birkaç gün önce.

Peskov diyor ki “İstanbul elden gidiyor, Amerikalılar size operasyon çekecek, aklınızı başınızı alın.”

“Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az” diye boşuna dememişler.

Türkiye’yi Araplaştırma ve yok etme projesinde demografik süreç…

Mustafa Kemal Paşa’nın 1930’da ifade ettiği “Türk çocuğu, artık Arap çölleri için kanını dökmeyecektir” sözünü, din düşmanlığı ile açıklayan “İngilizci İslamcılar”ın “Ümmet Bilinci”nden saptırılmış bir “ümmet ideolojisi”, günümüzde “İslam kardeşliği” adına İstanbul’u neredeyse Arap başkenti yaptı. 

Hatta İslamcı yayın organları “İstanbul ‘Özgür Arap aklının başkenti’ unvanını bugün fazlasıyla hak ediyor” başlıkları atmayı marifet sayıyor. 

Neymiş efendim, özgür düşünmeyi seven, kapasite sahibi ve üretken beyinler Kahire’den, Şam’dan, Bağdat’tan, Sana’dan, Trablus’dan hatta Kaşıkçı örneğinde olduğu gibi Riyad’dan yola çıkıyor ve yaşamak için rotayı İstanbul’a çeviriyormuş, İstanbul, bir mıknatıs gibi özgür Arap aklını kendisine çekiyormuş! 

Kusura bakmayın ama bu akıl satanlar bilmiyor ki; Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) demografik süreci vizyonda.

Tersinden bir kadife devrim yaşanıyor.

Türkiye Cumhuriyetinin “Türk” karakteri adeta demografik hareketlilikle Araplaştırılıyor. 

 

TÜRKİYE VE İSTANBUL’DA ARAP NÜFUS…

“Avrupa Seyahat Komisyonu” tarafından yayımlanan “2018 Turizm Raporu’nda 33 Avrupa ülkesi arasında turist sayısını en fazla artıran ülke Türkiye oldu.

Rapora göre geçtiğimiz yıl, Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı bir önceki seneye göre yüzde 22'den fazla artarak rekor kırdı. Belirlenen hesaplamalara göre turist sayısı tarihte ilk defa 40 milyonu geçerek 2018'de 47 milyona ulaştı.

Bölgenin muhalifleri İstanbul'da toplanıyor. 

İstanbul, birçoğu Suriyeli, 1.2 milyon Arap’a ev sahipliği yapıyor. 

Öyle ki son yıllarda İstanbul'da artan Arap nüfusu için de Fatih bir cazibe merkezine dönüştü. Aralarında Mısır’ın eski cumhurbaşkanı adayı, vatandaşlıktan çıkarılaneski bir Kuveyt milletvekili ve birkaç eski Yemenli dışişleri bakanı daİstanbul’da ikamet ediyor.

Onlarca Arap internet sitesi, uydudan yayın yapan televizyon kanalı ve düşünce kuruluşu; Türkiye’nin Arap rejimleriyle arasını açacak şekilde faaliyet gösteriyor. 

Hatta 2018’de 7-8 Mart’ta, 13 ülkeden yaklaşık 150 Arap aydının katılımıyla “İstanbul’da Yaşayan Arap Aydınlar Çalıştayı” dahi yapıldı. 

İstanbul’da yüzlerce Arap Derneği faaliyette…

“Mısır Araştırmalar Enstitüsü,

Türk-Arap İşbirliği Derneği, 

Arap İş Adamları Derneği, 

İstanbul'daki Arap Medyası Derneği, 

Arap Derneği, 

Anadolu Arapları Derneği, 

Uluslararası Arap Akademisyenleri Derneği, 

Suriye Kurtuluş Hükümeti, 

Devrimlerin ve Demokrasinin Savunulması için Arap Konseyi…” bu derneklerden sadece bir kaçı. 

Yeni ABD Büyükelçisi Satterfield daha gelmeden gözünü İstanbul’daki Araplara dikti…

Trump’ın Ankara’ya göndermeye hazırlandığı Yeni ABD Büyükelçisi David Satterfield’ın neredeyse hayatı bu bölgede geçmiş.

İbranice, Arapça, Fransızca ve İtalyanca biliyor.  

ABD Dışişleri Bakanı’nın Libya özel danışmanı, Kahire Büyükelçiliği maslahatgüzarı, Bağdat Büyükelçiliği misyon şefi yardımcısı ve Lübnan büyükelçisi gibi görevlerde bulundu. 

Büyükelçi Satterfield, ABD’nin Suriye ve Suudi Arabistan büyükelçiliklerinde de çalıştı ve Dışişleri Bakanlığı’nın yakın doğudan sorumlu üst kademelerinde çeşitli görevler üstlendi.

Yeni ABD Büyükelçisi Satterfield’ın ilk icraatı Arap NATOsunu aktifleştirmek olacak…

Washington'un Orta Doğu politikasının başlıca prensibi, bölgede İsrail için en uygun jeopolitik şartları sağlayan durum oluşturmak.

Bu amaçla Amerika, Orta Doğu'yu öncelikle bölge devletlerinin eliyle karıştırmayı tecrübe edecektir.

ABD, bunun için askeri kuruluş oluşturmayı projelendirdi. 

Washington, sembolik olarak bu kuruluşa Orta Doğu ve ya Arap NATO'su ismi verdi.

Örgütün net ismi Ortadoğu Stratejik İttifakı'dır (Middle East Strategic Alliance – MESA).

Ömür Çelikdönmez'in dikgazete.com'daki yazısının tamamı için…


SOLİTİRAZ.COM

 

Facebook'ta Sol İtiraz