27 Aralık 2024 Cuma

Devrimci Yön

Pompeo’nun 12 Şartı ve Enerji Jeopolitiği

Pompeo’nun 12 Şartı ve Enerji Jeopolitiği
24 Mayıs
00:00 2018

ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 21 Mayıs 2018’de İran stratejisini açıkladı. Pompeo İran’la tekrar bir nükleer anlaşma yapılabilmesi için İran’ın 12 şartı yerine getirmesi gerektiğini belirtti. İran’ın söz konusu şartları yerine getirmesi durumunda ABD’nin yeni bir anlaşma için tekrar görüşmelere hazır olduğunu ve böyle bir anlaşma yapılacaksa bu anlaşmanın “ikili anlaşma” formatında olması gerektiğini belirterek ABD’nin asıl hedefinin anlaşma yapmak olmadığını, asıl hedefinin Amerikan halkını korumak olduğunu açıkladı. Diğer bir deyişle ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin asıl nedeninin Amerikan halkının ulusal çıkarlarını korumak olduğunu açıklamış oldu.

Pompeo’nun sıraladığı 12 şart, İran’ın bölgedeki Amerikan karşıtı gruplara olan desteğini kesmesi; Suriye, Yemen ve Irak’tan askerlerini geri çekmesi gibi talepler içerdiği için Tahran tarafından yerine getirilmesi olanaksız görünüyor. Bundan dolayı da, herhangi yeni bir anlaşmadan söz edilemez. Dolayısıyla ABD’nin İran’a yönelik siyasi, ekonomik ve askeri baskıları artacaktır.

ABD’nin nükleer anlaşmasından çekilmesine engel olamayan, İran’a karşı baskılara seyirci kalan ve Suriye’deki İran üsleri ve güçlerine yönelik İsrail saldırılarına rıza gösteren Rusya, bu sefer de İran sorunundan uzak durmaya çalışacaktır. İran’a karşı her tür baskıyı sadece kınamakla yetinecektir.

İran’ın nükleer anlaşmada kalması için Tahran’ı ikna etmeye çalışan ancak ABD’nin İran’a karşı politikalarına engel olamayan Avrupa da ABD’nin kendisine karşı uygulamaya çalıştığı ekonomik baskılardan kurtulmanın yollarını aradığı için, İran’a herhangi bir destekte bulunamayacaktır.

Benzeri bir durum Çin için de geçerlidir. Avrupa gibi gümrük sınırlamalarıyla karşı karşıya kalan Çin, İran’dan ziyade kendi ekonomik çıkarlarını korumaya çalışacaktır. Almanya gibi ekonomisi ihracata dayalı olan Çin, ABD’yle daha uygun şartlarda ticaret anlaşması yapmaya çalışmaktadır.

Dolayısıyla ABD İran’ı yalnızlaştırabilmeyi başarabilmiştir.  P5+1 ülkeleri arasında İran’ın bir müttefiki yoktur. ABD’nin İran’ı yalnızlaştırma ve izole etme politikasının arkasında daha büyük jeopolitik çıkarları yatmaktadır.

Trump’ın nükleer anlaşmadan ayrılması ve herhangi bir yeni anlaşmaya varılmasının da uzak bir ihtimal olarak görünmesi, İran’ın yaptırım ve siyasi baskılarla uluslararası enerji piyasalarından uzak tutulmasına yol açacaktır. ABD’nin İran kararı, bölgedeki enerji üreticisi müttefiklerinin çıkarına olacaktır. Bu aynı zamanda ABD’nin Avrupa enerji piyasasının da İran kaynaklarına kapanması anlamına gelecektir. Trump, Almanya’dan Rusya’yla olan enerji iş birliğini de sınırlamasını, inşa haline olan Kuzey Akım-2 doğalgaz projesinin durdurulmasını talep etmektedir. Almanya’nın bunu kabul etmesi durumunda da ABD ile Avrupa arasındaki yeni bir ticari anlaşmanın imzalanması için görüşmeler başlatacağını belirtmektedir. Almanya’nın bu talebi kabul etmemesi durumunda ise Kuzey Akım-2 projesinde yer alan şirketlere yaptırımlar uygulayacağını ifade etmektedir. Almanya’nın Trump’ın talebini uygun olarak Rusya’yla işbirliğinden vazgeçmesi durumunda Trump, Rusya-Almanya işbirliğine derin hasar vermeyi ve Rusya- İran gibi petrol ve doğalgazı zengini ülkeleri Avrupa pazarından uzak tutmayı başarmış olacaktır. Bu da enerji fiyatlarının arttığı dönemde ABD’nin Avrupa enerji pazarında önemli bir aktör haline gelmesinin önünü açacaktır.

Bu süreç içinde en fazla zarar gören ülke, dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan Çin olacaktır. ABD Avrupa’ya yaptığı gibi, kendi enerji kaynaklarını Çin pazarına sürecektir. Bu da ABD’nin Çin ekonomisine etki yapması için bir başka araç daha elde etmesine olanak sağlayacaktır.

Sabir Askeroğlu'nin soyledik.com'daki yazısının tamamını okumak için...

SOLİTİRAZ.COM
 

Facebook'ta Sol İtiraz