Trump bir ziyaret etti, bölge karıştı... İşte o olayların dökümü...
ABD Başkanı Donald Trump, 20 Mayıs 2017 günü Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Burada yaptığı kılıç dansı ve küre başındaki pozu ile akıllara kazınan Trump'ın ülkesine dönmesinin ardından ise Ortadoğu ve Körfez'de siyasi ve askeri inanılmaz gelişmeler yaşanıyor.
20 MAYIS - SİLAH ANLAŞMASI: ABD Başkanı Trump'ın söz konusu Suudi Arabistan ziyareti kapsamında 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzaladı.
5 HAZİRAN - KATAR KRİZİ: Körfez ülkeleri arasında krize yol açan gelişmeler, 23 Mayıs'ta gece geç saatlerde Katar resmi haber ajansı QNA'da Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani'ye atfen ABD karşıtı ve İran'ı destekler açıklamalar yayımlanmasının ardından başladı. Katar, söz konusu beyanların siber saldırı sonucu ajansın sistemine sızan bilgisayar korsanlarınca yapıldığı ve Emirin böyle bir açıklamasının bulunmadığını duyurmuştu. Ancak BAE, Suudi Arabistan ve Mısır medyası konuyla ilgili Katar'ı eleştiren çizgide yayımlarını yoğunlaştırarak devam ettirmiş ve kriz giderek büyüdü. Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır ve Yemen, 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Suudi Arabistan ayrıca Katar'ın tek kara sınırını da kapatmıştı.
21 HAZİRAN - YENİ VELİAHT PRENS: Kral Selman, ülkesinde bir geleneğe son vererek Veliaht Prens Muhammed bin Nayif'in yerine 31 yaşındaki oğlu Muhammed bin Selman'ı getirdi. Değişiklik "yumuşak darbe" olarak yorumlandı.
30 TEMMUZ - SADR SUUDİ ARABİSTAN'DA: Irak'ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr 11 yıl aradan sonra ilk kez Suudi arabistan'a gitti. Burada yeni Veliaht Muhammed bin Selman ile görüşen Sadr'ın ziyaretinin arkasında ise Riyad'ın Tahran politikasının olduğu ortaya çıktı. Buna göre Irak'ın alt yapı çalışmaları için Merkezi Hükümete para yardımı yapmayı teklif eden Selman, bu noktadan hareketle İran'ın Irak'taki nüfuzunu kırmak istedi. Sadr ise hem Irak'taki Şii kamuoyuna hitap etmek hem de Merkezi Irak Hükümeti'ne ulaşmak için önemli bir isimdi.
* 25 EYLÜL IKBY REFERANDUMU: Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Türkiye'nin pek çok ülkesinin karşı olduğu bağımsızlık referandumu gerçekleştirildi. Hesaba katılmayan en önemli ayrıntı ise Süleymaniye Merkezli Celal Talabani partisi Kürdistan Yurtseverler Partisi (KYB) oldu. İran ile yakın ilişkileri bilinen KYB, Irak Merkezi Hükümeti'nin Barzani Yönetimi'ne karşı başlattığı Kerkük harekâtı sırasında kendisine bağlı Peşmergeleri bulundukları mevzilerden çekti. Bağdat'ın hızla ilerlemesine sebep olan olay sonrasında, terk edilen mevzilere önceden Barzani yönetimi tarafından içeri sokulan PKK'lıalr yerleşse de Irak ordu güçleri galip geldi. Barzani'nin arkasında sıklıkla ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olduğu dillendirilirken, olaylar sonrasında İran'ın bölgedeki nüfuzu arttı.
12 EKİM HAMAS-FETİH UZLAŞISI: Bu yılın Mayıs ayında açıkladığı 'Yeni Siyaset Belgesi' ile dikkatleri üzerine çeken Hamas, 17 Eylül'de yaptığı bir diğer açıklama ile Gazze'deki İdari Komite'nin feshedildiğini duyurdu. Temelleri 2014'te atılan ve idarenin el-Fetih'te bulunduğu Ulusal Uzlaşı Hükümeti'nin Gazze'de görevi devralması sürecinin başlaması gerektiğini belirten Hamas, genel seçimlere gidilmesine ve Fetih Hareketi ile diyaloğa hazır olduğunu söyledi. Uzlaşının tamamlanmasının ardından Hamas hareketi, elindeki bölgeleri Fetih'e devretti ve bunun ardından ilk Bakanlar Kurulu da Gazze'de gerçekleştirildi. Söz konusu uzlaşının arkasında Mısır'ın darbe ile başa gelen Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Fetih'in ihraç edilen siyasetçisi -namı diğer ‘karanlıklar Prensi'- Muhammed Dahlan olduğu belirtildi. Söz konusu 'uzlaşı'nın kısa süre sonra Hamas'tan silah bırakması isteyeceği düşünülürken, değerlendirmelere göre Hamas, yönetimi ve Gazze'yi Abbas'a teslim ediyor...
13 EKİM - NÜKLEER ANLAŞMA KONGREDE: ABD Başkanı Trump, İran'la nükleer anlaşmayı iptal etmedi ancak anlaşmadan desteğini çekerek kararı Kongre'ye bıraktı. İran Cumhurbaşkanı İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Trump'ın konuşmasının İran halkına yönelik hakaret ve yersiz suçlamalarla dolu olduğunu söyledi. Kısa süre sonra İran'a yaptırımlarını da artıran ABD, İran Devrim Muhafızlarını terör örgütleri listesine aldı. İran ise bu kararın savaş sebebi olduğunu söylüyor.
24 EKİM - SUUDİ ARABİSTAN ILIMLI İSLAM'A DÖNÜYOR: Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in 26 Eylül'de imzaladığı kararnameyle ülkede kadınların araç sürmesi önündeki yasal engel kaldırıldı. Ülkedeki Suudi din polisinin tutuklama ve dayak atma yetkileri de elinden alındı. Ülke, Körfez'deki 50 adayı ve Kızıl Deniz'deki diğer siteleri lüks tatil beldeleri haline getirmek için kapsamlı bir turizm geliştirme projesi başlatarak, stadyumlara da kadınların girmesine izin veren kararlar aldı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da bu yaşananların ardından Riyad'da Kamu Yatırım Fonu'nun düzenlediği ve 60 ülkeden 2 bin 500 kişinin katıldığı “Yatırımın Geleceği Girişimi Forumu”nda ülkesinin “1979 yılı öncesinde olduğu gibi radikal düşünceleri hızla yok ederek ılımlı İslam'a” yöneleceğini duyurdu. Ülkede kadınların araç kullanmasına izin verilmesi de dahil son zamanlarda yaşanan değişimin sebepleri ve zamanlamasıyla ilgili soruya ise Bin Selman, “Suudi Arabistan 1979 yılından önce öyle değildi. Birçok nedenden dolayı 1979 yılından sonra Suudi Arabistan'da ve tüm bölgede ‘uyanış projesi' yayıldı.” cevabını verdi. “Yıkıcı” diye nitelendirdiği düşüncelerin Suudi Arabistan'a “dini uyanış” projesi içinde 1979 yılının başlarında girmeye başladığını ve bunun İran'daki devrimle eşzamanlı gerçekleştiğini ifade eden Bin Selman, “Biz, daha önce olduğu gibi tüm dünyaya, geleneklere, halklara ve dinlere açık olan ılımlı İslam'a dönüyoruz.” ifadesini kullandı. Suudi Arabistan nüfusunun yüzde 70'inin 30 yaşın altında olduğunu, hayatlarının 30 yılını radikal fikirlerle uğraşarak kaybetmeyeceklerini ve radikal düşünceleri derhal yok edeceklerini belirten Bin Selman, şunları söyledi: “Hoşgörülü dinimizi, gelenek ve görenekleri yansıtan normal bir hayat yaşamak istiyoruz. Dünyayla birlikte yaşayıp ülkemizin ve dünyanın gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz.” İngiliz Guardian gazetesine açıklamada bulunan Selman, İran Devrimi'ni ülkesi dahil birçok İslam ülkesinin kopyaladığını kaydederek “Nasıl başa çıkabileceğimizi bilemedik ve sorun tüm dünyaya yayıldı. Şimdi bundan kurtulma zamanı” ifadelerini kullandı.
2 KASIM - CIA'nin USAME BİN LADİN BELGELERİNDE İRAN ve EL-KAİDE İLİŞKİSİ: ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nın (CIA) Usame bin Ladin'e ait olduğunu iddia ettiği bilgisayardan bazı belgelerin çıktığını belirtti. Söz konusu belgelerin bri kısmını kamuoyu ile paylaşan CIA belgelerinde İran'ın El Kaide ile ilişkisi olduğu da iddia edildi. CIA tarafından paylaşılan yaklaşık 47 bin belgeden bir bölümünde yer alan içerikte, El Kaide lideri Usame bin Ladin'den alıntı yapılarak, "Kim ABD'ye saldırmak istiyorsa, İran açık ve net bir şekilde ona yardım etmeye hazır" söyleminde bulunulduğu iddia ediliyordu. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, bu iddialara tepki göstererek, "Petro-doların rekor düşüşü: CIA ve FDD'nin, seçilmiş El-Kaide belgeleriyle yaratılan sahte haberleri: İran, 11 Eylül ile ilgili ABD müttefiklerinin kendilerini aklama çabalarına izin vermeyecek" dedi.
DALGA SUUDİ ARABİSTAN'I MI VURUYOR, YOKSA YAŞANANLAR SARAY İÇİ BİR DARBE Mİ?
Öte yandan Cumartesi (4 Kasım 2017) akşamı Suudi Arabistan'da önemli bir olay yaşandı. Yemen'de İran destekli milis gücü Husilerin ateşlediği bir füze Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havaalanı yakınlarına düştü. Suudi Arabistan liderliğindeki Koalisyon Güçleri Komutanlığı, ülkeyi hedef alan balistik füzelerin "İran yapımı" olduğunu savundu. Koalisyon Güçleri Sözcüsü Albay Turki el-Maliki, Riyad'da düzenlediği basın toplantısında, "Husilerin Suudi Arabistan'ı hedef aldığı füzeler İran yapımı, Yemen Ordusu'nun cephanesinde yer almıyor" dedi. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Yemen'deki Husilerin Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a düzenlediği balistik füze saldırısına karşılık İran'a gerekli cevabı verme hakkını saklı tuttuğunu duyurdu. Aynı akşam füze saldırısı sonrasında ise Saray'da büyük bir gözaltı dalgası başladı. 81 yaşındaki Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdulaziz, söz konusu gece hızlı bir şekilde Rüşvet ve Yolsuzluklara Karşı Mücadele Komisyonu'nu oluşturdu. Komisyonun başına ise 32 yaşındaki oğlu Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ı atadı. Komisyon aynı gece 11 prens ve görevdeki 4 bakan, TV sahipleri ve iş adamları dahil onlarca kişiyi gözaltına aldı. Haberlere göre gözaltı listesini de Veliaht Prens bin Salman belirledi. Pazar günü akşam saatlerinde ise içerisinde bir prens ve sekiz üst düzey yetkilinin olduğu bir helikopter düştü. Söz konusu helikopterdeki Prens Mansur bin Mukrin'di. Muhkin kaza sırasında hayatını kaybetti.
Kaynak: Bölge Postası ==> http://www.bolgepostasi.com/dunya/iste-o-ziyaret-ve-pozun-ardindan-yasananlar-h2408.html
SOLİTİRAZ.COM