1 Mayıs… Bu kadar mı özlem duyulur güzel günlere / Ünsal Çankaya
Dün Aksaray barosuna bağlı genç bir avukat baktığı davanın diğer tarafındaki kocanın silahlı saldırısı sonucu öldü. Çok yandım hem hukuksuzluğa hem insanımızın avukatı taraf görme cahilliğine...
Fail kendini de öldürmeye çalışmış da başaramamış...
Olan ölene oluyor… Kalan üç beş yıl yatar---aftı, infaz hesabıydı, ceza indirimiydi… Çıkar nasılsa...
Çünkü ülke hukuk sisteminin ceza ile ıslah kurumunu orasından burasından çekiştirip oya tahvil eden -neredeyse- yap-yatma, yat-çık dolan diyen bir cezasızlık ilkimi geldi
Hastalar doktorlarına saldırıyor...
(Doktor eşime de bu kadar büyüğü henüz olmasa da birkaç saldırı oldu.)
Taraflar avukatlarına...
Öğrenciler öğretmenlerine...
Sapıklar insana, hayvana… Rantçılar dağımız, taşımız, havamız, suyumuza...
Öte yandan güçlü konumda olanın zayıfa tacizi, tecavüzü, öldürmesi de arttıkça artan bir ülke...
Tüm bu olumsuzluklar öyle üst üste ve sık yaşanır oldu ki ülkenin her yerinde... Bu ülkede yaşanmaz artık dedirtiyor gençlerimize.
Herkesi herkese düşman eden, hedef gösteren bir çıkılmaz çembere dönüştürdüler ülkenin hukuk, sağlık, eğitim sistemlerini.
Paran yoksa yaşama denecek neredeyse... Gücün yoksa öl!
Üzülmekten öte elimden bir şey gelmiyor artık.
Sesim ses olsun "artık buna dur!" diyelim diyen barolar... Tabip Odaları…
Sesim destek olsun “dursun bu kıyımlar!” diyecek tüm sivil toplum kuruluşları, hepinize.
Yaşanacak bir ülke istiyorum. Öyle kendim için filan da değil.
Evladım için, evlatlarımız, hayvanlarımız, ormanlarımız, çiçeklerimiz, dağlarımız... Denizlerimiz, akar sularımız, durgun göllerimiz, verimli, bitek topraklarımız için... Verimsiz, çorak topraklarımız için...
Çakıl taşlarımız için… Asude bir gökyüzü altında rahatça nefes alsınlar, korkusuzca gezip, güvenle yaşasın ve dursunlar, aksınlar için…
Yani öyle olsun, öyle olsun ki artık, görelim ve gülümseyelim hep birlikte...
Güler yüzlü, mutlu insanlar olsun çevremizde, üreten, bölüşen insanlar olsun, güzel günlerle...
Ünsal Çankaya
SOLİTİRAZ.COM