27 Aralık 2024 Cuma

Devrimci Yön

Sabetayist ailenin damadı İngiliz ve Yunan muhibbi Kadir Mısıroğlu’nun ardından! / Ömür Çelikdönmez

Sabetayist ailenin damadı İngiliz ve Yunan muhibbi Kadir Mısıroğlu’nun ardından!  / Ömür Çelikdönmez
02 Ağustos
00:00 2019

1979-1980 öğretim döneminde ortaokul son sınıftaydım, Milli Türk Talebe Birliği’ne gidiyordum ve orada elime tutuşturulan “Lozan Zafer mi, Hezimet mi?” kitabını okumuştum.

Sonra bir başka kitabını “İstiklal Savaşında Sarıklı Mücahitler”i okudum ve bunu diğerleri takip etti. Bu seriyi, Mustafa Müftüoüğlu’nun “Yalan Söyleyen Tarih Utansın”la tamamladık.

Bu kısır döngüden kurtulmam yıllarımı aldı. Nihayet “İngiliz İslamcılığı”nın müdafisi Kadir Mısıroğlu her canlı gibi öldü. “Hurufiler”, ölümünün Ramazan ayına denk gelmesinin kutsiyetinden dem vuruyor!. Allah bilir.  Kadir Mısıroğlu Kimdir? Nerede doğdu, nerede okudu zaten biliniyor.

Kendi sitesinden hayat hikâyesini okursanız nasıl bir “kutsiyet” inşa etmeye çalıştığını görürsünüz: “1933 yılı Ramazan-ı Şerifi’nin yirmiyedisinde yani “Kadir Gecesi” seher vakti Dünya’ya gelmişim. O saat mahallemizin Câmii Şerifinde âdet üzere “Seher Mukabelesi” okunuyormuş.

Bu mukalebeyi takib etmekte olan babamın kulağına o anda müjdeyi fısıldamışlar ki, tam “Sûre-i Kadir”okunuyormuş. Bu sebeple ismimin “Kadir” olarak konulmasını gönlünden geçirmiş.”

Adam bu işin uzmanı “subliminal mesaj” veya “bilinçaltı mesaj” vermekte çok mahir.

En mümeyyiz vasfı Cumhuriyet düşmanlığı. Ektiği tohumlar başak verdiğinden maalesef günümüzde Yunan İşgalini, Milli Mücadele’ye tercih edenlerin sayısı hiç de az değil. En kötüsü düşünme melekelerini dumura uğratan enformatik dezenformasyonun İngiliz kaynaklı olduğunu bilmemeleri.

Çünkü akıl hocaları Kadir Mısıroğlu’nun 7 Eylül 1983 tarih ve 18158 numaralı kararla birlikte Türk Vatandaşlığı’ndan çıkarıldığında, İngiltere’den siyasi iltica talep etmesinden haberdar değiller.

Nasıl İngiliz vatandaşı oldu?

Britanya’ya (İngiltere) sığınmasını ballandıra ballandıra anlatır.

“…12 Eylül 1980 İhtilâli oldu ve 13 Ekim 1980 tarihinde bütün merkez Umûmî Heyeti hakkında tevkif kararı verildi. Bunun üzerine hakkımda daha evvel açılmış olan davaların, MSP davasıyla birleşmesinden doğacak psikolojik ağırlıktan kurtulmak isteyen bazı arkadaşlarımızın ısrarı sebebiyle yurtdışına çıktım, Almanya’da ikâmet hakkım olduğundan Frankfurt’a yerleştim. Böylece vatan-ı azizimden ayrıldığım zaman, arkada otuzdan fazla ağır cezalık dava bırakmış durumdaydım. Bilâhere çoluk çocuğumu yanıma getirttim. Almanların benden gayrısına oturma müsâdesi vermemesi üzerine, hep birlikte İngiltere’ye geçtik. Gurbete hazır değildim. Mâlî imkânlarım mahduddu. Bu sebeble gâyet sıkıntılı bir gurbet çilesi içinde boğuşurken 1983 yılı başlarında gazete, radyo ve televizyon anonslarıyla yurda dönmeye dâvet olundum.

Dâvete icabet etmediğimden bilâhere Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı‘ndan tard edildim.  Bu sebeple İngiltere’den siyasî iltica hakkı istedim. Bunun için 7 Eylül 1983 tarih ve 18158 numaralı kararın yayınlandığı Resmî Gazete’yi göstermem kâfî geldi. Daha sonra ecdaddan kalma gayri menkullerim hazinece haraç – mezat sattırıldı. Bu yetmiyormuş gibi 1984 yılında da kitap depomuz yaktırılarak iktisaden çökertilmem için elden geleni yaptılar. 1991 Yılında çıkarılan Terör Kanunu” ile TCK.ndan mâhud 163.madde çıkarılınca aziz vatana avdet edebildim.”

Şimdi sormazlar mı?

Lozan'da Türkiye'yi en çok zorlayan İngiltere, nasıl oldu da “Lozan zafer değil hezimettir” diye kitap yazan Mısıroğlu'na siyasi iltica verdi! Yoksa İstiklal Savaşı belgelerinde geçtiği gibi eşi Aynur Aydınarslan’ın babasının İngiliz casusu olmasının bunda bir etkisi var mıdır? “Yunan Mezalimi” diye kitap yazdı, yıllar sonra “Yunan aşığı”(!) oldu! Onlarca kitaba imza attı. “Moskof Mezalimi”, “Ermeni Mezalimi” ve hatta “Yunan Mezâlimi" -Türk’ün Siyah Kitabı- gibi kitaplarını yayınladı.

Ama “İngiliz mezalimi”ni yazmak nedense aklına gelmedi? Kaderin cilvesine bakın ki “Yunan Mezalimi” kitabını yazan Kadir Mısıroğlu, yıllar sonra bir video konuşmasında;  “Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi.  Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı” ifadelerini kullanmış ve bu sözleri sarfetmesi sonucu “Yunan aşığı” ilan edildi.

Kadir Mısıroğlu’nun eşi Aynur (Aydınarslan) Mısıroğlu Sabetayist / Avdeti / Dönme bir ailenin kızı… Aynur Mısıroğlu, 1937 yılında Çengelköy’de doğup Beşiktaş’ta büyümüş. “Abbasağa’da Çeşme Sokağı vardı orada otururduk. Ben ilk orta ve liseyi Beşiktaş’ta okudum” diyen Mısıroğlu, asker bir ailenin çocuğu olarak Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı ve sıkı CHP’li bir ailede yetişir. Evlerine Cumhuriyet gazetesinden başka gazete girmediğinden ve ailesinin erkeklerinin asker olduğundan söz eder. Babası Topcu Albay Vasıf Aydın Aslan’dır.

İstanbul’un İngiliz işgalinde olduğu süreçte 1920-1921’de Karaağaç Ambarı'ndan silah ve mühimmat malzemesi çalındığında Karaağaç Anbarı'nda görevli Topçu Yzb. Vasıf Efendi hakkında istihbarat çalışması yapılmıştır. Topçu Yzb. Vasıf Efendi bazı kaynaklarda “İngiliz Casusu” olarak geçer.

Balkan savaşları sırasında Makedonya’yı kaybeden Osmanlı Devleti, 8 Kasım 1912 günü Selanik’i de Yunan kuvvetlerine terk etmek zorunda kalınca, Topçu Yüzbaşı Vasıf Efendi ve ailesi İstanbul’a taşınır.  Ancak ailenin tam olarak Selanik’le irtibatını kesmesi 1924’de Mübadele yasası ile gerçekleşir. 1923 ile 1927 yılları arasında Tokat’ta iskân edilmiş mübadil sayısı 8218’dir.

Vasıf Efendi ve ailesi Mübadil olarak Tokat’a yerleştirilir. Aile Tokat, Merkez, Soğukpınar nüfusuna kayıtlı.    Nüfus kayıtlarına göre Kadir Mısıroğlu’nun eşi Aynur Hanım’ın babası Vasif Aydınarslan 1895 Selanik doğumlu, annesi Huriye Aydınarslan da, 1900 Selanik doğumludur.  Aile 1927 yılında İstanbul’a göç eder. Aynur Aydınarslan, 1937’de İstanbul Çengelköy’de doğar. Kadir Mısıroğlu ve Aynur Aydınarslan, İstanbul Hukuk Fakültesi’nde öğrencilik yıllarında 1961’de tanışır ve evlenirler. Sırasıyla Abdullah Sünusi (1963) Fatıma Mehlika (1965) Mehmed Selman (1973) isimli üç çocuklukları olur.

Kadir Mısıroğlu’nun oğlu Abdullah Sunisi ile evlenen Aslı Güner, İstanbul Özel Alman lisesinden mezundur. Abdullah Sunisi’den boşandıktan sonra Alexander Bierstedt isimli bir Evangelist Alman ile evlenen Aslı Güner, Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçer. Müslümanlığı terk eden Aslı Güner, Almanya’da yaşamaktadır.

Kadir Mısıroğlu, İngiliz Ajanı Rıza Nur’un hatıralarını ‘Heidi Schmid’ müstear adıyla yayınlar… Rıza Nur, Atatürk'e iftiralarla dolu hatıratını, Fransa'da bulunduğu yıllarda İngiliz gizli servisinin oryantalist istihbaratçılarının telkinleri ile yazmıştı. Uzmanlar bu sözde hatıratını İngiliz gizli servisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunu karalamak için yazdırdığını ve hatta büyük bir kısmının servis elamanlarının kaleme aldığını belirtir.

Rıza Nur'un İngiliz ajanı olduğunu ilk kez  Amerika / Kentucky Üniversitesi, Ortadoğu ve İslam Tarihi öğretim üyesi Prof. Robert Olson gündeme getirir. Türkçe’ye “Kürt Milliyetçiliğinin Kaynakları ve Şeyh Said İsyanı” ismiyle tercüme edilen kitabında, İngiliz Genelkurmay Başkanlığı hava arşivleri kütüphanesinde yaptığı bir araştırmadan söz eder.

Bu raporlarda "7 Ekim 1924-21 Ocak 1925” tarihli hava bakanlığı istihbarat bilgileri aktarılır. Bu raporlarda "Türkiye'de bakanlık yapmış ve 1925 senesinden sonra eski bakan sıfatını almış bir ‘muhbir’in adı” geçmektedir.

Bu muhbir, meclis içindeki konuşmaları ya da aldığı havadisleri, İngiliz gizli servisine rapor etmektedir. İşaret edilen kişi Rıza Nur’dur. Çünkü hem bakanlık yapmış hem de 1925'de bakanlıktan ayrılmış olarak Rıza Nur'dan başka bir kişi yoktur.

Sen kalk bu ülkeyi Yunan ve İngiliz işgalinden kurtaran Milli Mücadelenin önderi Mustafa Kemal Paşa’ya  “Sebatayist” iftirasını at, sonra da sebatayist (Yahudi Dönmesi) ailenin kızıyla evlen!  Eşcinselliğini itiraf eden Rıza Nur’un kitabını da Alman bir kadın ismiyle “Heidi Schmid” müstearıyla yayınla.

İslamcıların  serancamı anlatmakla bitmez. Kimi Amerika’dan alır talimatı kimi Londra’dan.

Kaynak: Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

SOLİTİRAZ.COM

Facebook'ta Sol İtiraz