27 Aralık 2024 Cuma

Devrimci Yön

Türkiye ABD görüşmelerinin perde arkası ve olası gelişmeler

Türkiye ABD görüşmelerinin perde arkası ve olası gelişmeler
17 Şubat
00:00 2018

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un Türkiye ziyareti elbette resmi açıklamalardan çok daha derin içeriğe sahip. Perde arkasında konuşulup kararlaştırılan konuları gazeteci Nuray Başaran yazdı:  

Türkiye ile ABD arasındaki soğuk savaşın ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un ziyareti sonrası biraz daha normalleştiği görülüyor.

Aslında hem Türkiye, hem de ABD ortak bir çalışma yolu bulmak için, uzun zamandır birbirlerine net olarak şartlarını gerek kamuoyu önünde gerekse arka planda çoktan birbirlerine iletmişti.

Alman basınının dediği gibi Tillerson’un Ankara ziyareti, zor bir görevdi ve ilişkileri ya batıracak, ya kurtaracaktı. Görünen o ki şimdilik batırmadı.

En azından açıklamalardan anlaşılan bu. Ben bir adım daha ileri gideceğim ve ABD’nin yakın zamanda bölgeden çekileceğini söyleyeceğim.

Bu cümleden sonra bir ‘oh!’ çekmek gerekir mi? Hayır. ABD çekilecek ama bu kez uzun zamandır bölgede sessiz kalan İsrail’in etkinliği ön plana çıkacak. Ve ne yazık ki, başlıkta belirttiğim gibi Lübnan’a müdahale an meselesi!

Bilindiği gibi Tillerson, Türkiye’ye gelmeden hemen önce, Ortadoğu turunun Lübnan ayağında bir şok yaşadı. Lübnan Cumhurbaşkanı Aun, başkanlık sarayına girişte karşılamadığı ABD Dışişleri Bakanı'nı bir odada dakikalarca bekletti. Önüne bir bardak su bile konulmayan Tillerson'ın zor anları bir de üstüne televizyondan canlı yayımlanmıştı. Bunun sebebi İran destekli Hizbullah'ın siyasi müttefiki olan Lübnan’ın İsrail ve ABD tarafından Suriye’den sonra hedef tahtasına konmasıydı. Öte yandan İsrail ordusu, ise hem Suriye’ye, hem Lübnan’a neredeyse savaş ilanını çoktan yaptı.

Gelişmelere bakınca bunun fiiliyata dökülmesine, günler hatta saatler var bile diyebiliriz. Gelen bilgilere bakınca, her an İsrail’in müdahalesi haberlerini vermeye hazır bir durum artık net. Her an her şey olabilir. Suudiler Lübnan’dan Hizbullah unsurlarından kurtulmalarını istediler ama olmadı. Suudiler’in arkasında da İsrail var. Ana problem ise İran olarak görülüyor. Bu arada önemli detay Suudiler ve İsrail’in Rusya’nın siyasetinde de çok etkin yeri olduğunu görmekte fayda var. ABD açık olarak, Rusya da kapalı olarak, İran’ın özellikle Suriye’de kalıcı bir nüfus elde etmesini istemiyorlar. Bu konuda ABD, İsrail ve Rusya’nın anlaşması artık net olarak ortada.

Tabii bu arada, Netanyahu’nun ülkesinde büyük problem yaşamasının da Lübnan müdahalesinin yakınlaşmasında çok önemli rolü var. Netanyahu için ülkesi iç kamuoyunda bulunduğu durumdan kurtulmasının tek çıkış yolu: sınır ötesi operasyon. Bu da LÜBNAN! Bu, Netanyahu’nun ülkedeki durumunu kurtarmasına yardımcı olur mu bilinmez ama zaman kazandıracağı kesin. Bu arada da Netanyahu çözüm bulmaya çalışabilir.

 

ESAT GİDECEK

Ortadoğu önümüzdeki günlerde daha da hareketlenecek. Belki ABD bölgedeki taşeronluğu asıl ihale sahibi İsrail’e bırakacak ama kulislere bakılırsa, bu devir ile birlikte önce Esat gidecek.

Bu kadar iddialı söylüyorum çünkü sızan bilgilere göre ABD, Rusya ve Suudi Arabistan Esat’ın gitmesi konusunda anlaştılar. Seçim tarihi belirlendikten sonra Esat gidecek.

Yeni problem ise yerine kimin geleceği ile ilgili. Suriye de Esat sonrası hem Rusya’nın adayı var, hem de ABD ve Suudi Arabistan’ın ortak adayı var.

Suriye’nin geleceği için yeni ve asıl mücadele de bu. ABD ve Pentagon için şimdi bu durum PKK ve YPG’den daha önemli.

Ayrıca Türkiye’yi birincil hedef haline getiren PKK ve unsurlarından da mutlu değiller. Bu nedenle de kısa zamanda Türkiye ile birlikte çalışmanın kendi çıkarına olduğunun da farkındalar. O nedenledir ki, yoğun diplomasi trafiği var.

Bu trafik bundan sonra daha da artacak ve baş döndürecek. ‘Devlet aklı’nın ABD’yi yakın zamanda istenilen çizgiye çekebileceği de net olarak görülmektedir.

Nuray Başaran'ın avazturk.com'daki yazısının tümünü okumak için….

SOLİTİRAZ.COM

Facebook'ta Sol İtiraz