Victor Jara: Ölümsüz şarkıcı / Ahmet Yıldız
Victor Lidio Jara Martinez 23 Eylül 1932 yılında Santiago'nun dışındaki küçük bir köy olan Loquen'de yoksul bir köylü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası alkolikti. Evi terk etti. Jara şarkıcı annesinin elinde büyüdü. Annesi de şarkı söyleyip gitar çalmıştı; Şili halk müziğini oğluna öğretti.
Jara, annesi öldükten sonra ilahiyat okuluna gitti. Kilise korosu müzik bilgisini geliştirdi. Ancak okulu bitirince rahip olacak yerde dini duygularını kaybetmiş bir devrimci olarak hayata atılıdı. Askerlik dönüşünde, Şili Üniversitesi'nde Tiyatro Okulu'na girdi. Okulu başarıyla bitirdi; tiyatro oyunları yönetmeye başladı. Şili Üniversitesi korosuna gidi.
Nueva Cancion (Yeni Şarkı) akımının kurucusu olan Violetta Parra ile tanıştı ve Afrika kültürüyle karışık bir şarkı türü geliştirdiler.
Bu akım o yıllarda birçok sanatçı ve aydının katıldığı, devrimci bir hareketti. Yeni Şarkı akımı kısa zamanda emperyalizme karşı şarkıların simgesi haline geldi. Santiago'da küçük bir cafe sahibi ve geleneksel Şili halk müziği sanatçısı Violetta Parra, hayatı mücadele ile geçmiş bu genç kadın intihar edince harekette Jara yapayalnız kaldı.
Zamanla Jara'nın şarkıları halk arasında tutulmaya söylenmeye başlandı. 1966 yılında ilk albümünü çıkartı. Bir yandan tiyatroda yönetmen olarak çalışıyordu. Zamanla müziğine ve sol politik çalışmalara daha fazla zaman harcamaya başladı.
1970 yılında tiyatroyu terk ederek tamamen müziğe döndü. 1970 seçimlerinde Şili'deki sol muhalefetin sesi Unidad Popular (Halkın Birliği) ve Salvador Allende'yi destekledi.
Fabrikalarda, tarlalarda, okullarda dilden dile dolaşan şarkıların hüzünlü sesi Victor Jara, müziği ile ilgili bir zamanlar yakın dostu olan Parra'ya hitaben, "Violeta Parra'dan teslim aldım bu duyguyu. Yapmakta olduğumuz şeylerin kıtasal değeri olduğuna, kitleleri sürüklediğine inanıyorum. Devrimci şarkı, devrimci güçtür. Bütün üçüncü dünya ülkelerinde sözü geçen güçlü silah" diyordu. Jara bu anlayışla nerede miting nerede köylü hareketi, nerede öğrenci hareketi orada şarkılarıyla militanca yer alıyordu.
11 Eylül 1973 yılında ABD emperyalizminin adamı Augusto Pinochet'in gerçekleştirdiği askeri darbe sırasında Jara da ilk tutuklananlar arasındaydı. Nedense yanındaki gitara izin vermişlerdi. Birçok yoldaşı gibi Estadio Chile'ye (Şili stadyumu) götürüldü ve orada işkence gördü. Jara ztadyumda yoldaşlarına şarkılar söylüyordu.
İşkence sırası ona gelince işkenceciler önce gitar çalmasını engellemek için önce ellerini kırdılar. Ancak kırık parmaklarla gitar çaldığını duydular. Gün 16 Eylül 1973. Şili Ulusal Stadyumu'nu dolduran binlerce devrimci arasında bulunan Victor Jara, gitarıyla Unidad Popular'ın ünlü şarkısını, "Venceremos"u söylemektedir:
Venceremos! Venceremos!
Kıralım zincirlerimizi!
Venceremos!
Zulme ve yoksulluğa paydos!
Stadyumda binlerce devrimcinin hep bir ağızdan eşlik edip söyledikleri bu şarkı, stadın en yüksek rütbeli gestapo subayı, Pinochet'in sağ kolu, işkenceci Albay Mario Manriguez Bravo'yu öfkelendirdi. Havaya ateş emri verdi. Stadyum mermi sesleri ile inlerken şarkı hala devam etmekteydi.
Jara'nın katili olarak tarihe geçen "Prens" lakaplı Edwin Dimter Bianchi, Jara'nın kafasını dipçikle parçaladı. Bedenini kurşunlarla delik deşik ettiler.
Korkak katiller Victor Jara'nın işkence edilmiş, 44 mermiyle delik deşik edilmiş bedenini sanki hiç gözaltına alınmamış gibi Santiago Mezarlığı yakınlarına bıraktılar. Cesedi dört gün sonra eşi Joan tarafından bulundu ve toprağa verildi.
Victor Jara’yı kurşunlamakla suçlanan ve ilk defa 2016 yılında ABD'de hâkim karşısına çıkan eski asker Pedro Pablo Barrientos Nuñez Şili’den kaçtıktan sonra 20 yıldır yaşadığı ABD’nin Orlando kentinde Santiago’daki stadyumda onlarca kişiyi katletmekle suçlanan 11 eski askerle birlikte yargılandı.
Duruşmada bir görgü tanığı, Barrientos’un Jara’yı komünist olduğu için öldürdüğünü, çünkü cuntacıların Şili’de komünistleri istemediklerini söyledi. Duruşmaya katılan Jara’nın eşi Joan ise, ünlü müzisyenin yaptığı müziğin tehlikeli bulunması nedeniyle katledildiğini ifade etti.
Davanın Pinochet döneminde işlenen suçların aydınlığa kavuşturulması açısından büyük öneme sahip olmasıyla sevgili Victor Jara devrimci görevini ölmüş olsa da yerine getiriyordu.
Şili’de 11 Eylül 1973’te düzenlenen darbede ve cunta döneminde 10 bine yakın kişi hayatını kaybetti ya da kayboldu, çok sayıda kişi de ülkeyi terk ederek sürgünde yaşamak zorunda kaldı.
Ne hikmettir ki ülkemizde de 7 yıl sonra aynı tür darbe oldu. 11- 12 Eylül tarihleri gerçekten ilginç: Aynı merkezden yapılmaları açısından!
Dünya, Jara’nın son anlarını, Şili’deki Pravda muhabiri Vladimir Çernisev’den öğrendi:
“Victor Jara dudaklarında şarkıyla öldü. Onu yanından hiç ayırmadığı refakatçisiyle, gitarıyla birlikte stadyuma getirdiler. Ve şarkı söylemeye başladı. Öbür tutuklular, gardiyanların ateş açma tehdidine rağmen melodiye eşlik etmeye başladılar. Sonra bir subayın emri ile askerler Victor’un ellerini kırdılar. Artık gitar çalmıyordu, ama zayıf bir sesle şarkı söylemeyi sürdürdü. Bir dipçikle kafasını parçaladılar ve diğer tutuklulara ibret olsun diye ellerini kesip tribünlerin önüne astılar”.
Che şarkılarıyla da ölümsüz Jara 39 yaşındaydı.
Yarım Kalan Şarkı adlı kitabında eşi Joan Jara, hem aşkı hem de yoldaşı olan Victor’u tanışmalarından başlayıp, Salvador Allende önderliğindeki Halk Birliği içindeki mücadelelerine kadar büyük bir sevgi ve tutkuyla anlattı.
Victor Jara, hayatının son saatlerinde, öldürüleceğini artık kesinlikle bildiği sırada yanında bulunan birisine verdiği notta eşi Joan’ı dünyadaki her şeyden çok sevdiğini, cesur olmasını ve mücadelesine devam etmesini söylüyordu. Victor’un mesajı, elden ele dolaştı, Şili’den ayrılmadan bir gün önce eşine ve kızlarına ulaştırıldı.
Victor Jara şarkıları dinlemek için...
DERLEYEN:AHMET YILDIZ
SOLİTİRAZ.COM